Pekintaş gruptan kısaca bahseder misiniz?

1959 senesinde kurulan ve önemli bir geleneği temsil eden firmayız. Bu bizim en kıymetli hazinemiz. Bugün ülkemizde inşaat sektöründe 50 yılın üzerinde geçmişi olan firmaların sayısı oldukça az. Değişen zamana adapte olmak, ilerleyen süreçte hem ekonominin hem sanayinin hem yatırımcının ihtiyacı olan farklı gereksinimleri önceden tespit etmek ve bu konulardaki tedbirlerini verimlilik, hız, kalite ve müşteri memnuniyeti açısından sağlayabilmek… ve bugün en önemli gündem maddesi olan sürdürülebilirliği birebir yerine getirmek. Dünden bugüne taşıdığımız bu değerlerin hepsi çok kıymetlidir.

Pekintaş Grup içerisinde Pekin İnşaat Limited Şirketi ilk faaliyete geçen firmamızdır. Pekin İnşaat 1950’li yıllarda, Türkiye’deki neredeyse tek işveren konumundaki, Devlet Su İşleri’nin ve Kara Yolları’nın; özellikle sulama projeleri, barajlar, sulama şebekeleri konusunda birçok projeye imza atmıştır. Düzce ve Bolu Ova’sı Sulaması, Bursa Yer altı Sulama Projesi, Adana Aso Projesi, Çaldırhisar Barajı ve Sulama Projesi Pekin İnşaat olarak imza attığımız projelerden sadece birkaçıdır. Bunların yanı sıra firmamızın Karayolları bünyesinde inşa edilen ön gerilimli köprü kirişlerinin, otoyol kavşaklarının, üst ve alt geçitlerin çok büyük bir bölümünde hizmetleri, taahhütleri olmuştur.

1974 senesinde ise; betonarme prefabrik elemanların üretimi, sanayi yapılarının inşa edilmesi ve kanalet üretiminden elde ettiği tecrübeyi bu tip üretimlerle yatırımcımızın, sanayicimizin bilgisine ve ihtiyacına sunmak amacıyla Pekintaş A.Ş kurulmuştur. Pekintaş A.Ş; İtalyan teknolojilerini ülkemize ilk defa getiren, prefabrikasyonu ülkemize kazandıran öncü firmalardan biridir. İlerleyen süreçte Pekintaş Grup bünyesine Pekintaş Çelik Hasır firmamız katılmıştır. Çelik hasır gerek deprem bölgesi olan ülkemizde taban betonlarında ve eleman üretimlerinde kullanılan bir mamul, gerekse kendi entegrasyonumuz çerçevesinde değerlendirdiğimiz bir üründür. Son olarak da lojistik destek vermek ve çeşitli muhtelif yurtdışı işlerimizi yürütmek amacıyla Pekinsan firmamız ve serbest bölgeler kurulması, lojistik depolama faaliyetlerinin ülkemizde giderek önem kazanmasını takiben Tuzla’da Pekintaş Dış Ticaret firmamız bünyemize katılmıştır.

Son dönemlerde Türkiye’de yatırımcılar tarafından anahtar teslim yani; bütün sorumlulukları üstlenen tek firmayla ve tek kişiyle muhatap olma arzusu ve talebi meydana gelmiştir. Bununla birlikte biz de endüstriyel bir binayı tamamlayan, kabuğu oluşturduktan sonra o kabuğu tamamlayan dış cephe düşünülerek ve ülkemizdeki enerji ihtiyacı da dikkate alınarak sandvic panel üretimiyle ilgili faaliyete geçmeye karar verdik. 1996 senesinde de Pekintaş Grup bünyesinde Aluform Pekintaş kurulmuştur. Bugün Aluform Pekintaş; yaklaşık 150.000 metrekarelik açık alan, 40.000 metrekarelik kapalı alanda hizmet veren, kendi sektörü içindeki en gelişmiş makinalarla, son derece kaliteli ekip ve ekipmanla sürekli daha iyiyi amaçlayan, Ar-ge faaliyetlerini aralıksız devam ettiren, özellikle Batı Avrupa normlarını ve kalite çıtalarını hedef alarak ürün geliştiren ve bu ürünleri yan aksesuarları, sistemi tamamlayan çözümleriyle komple paket halinde müşterilerine sunan bir konumdadır. Bayi teşkilatı bütün Türkiye’ye yayılmıştır. Etkin ve yetkin, konusuna son derece hakim, çözüm noktasında müşterinin ihtiyacını dikkatle dinleyen ve tam olarak istediği hizmeti vermeye odaklanan bir firmadır. Yurtdışında 17 tane farklı ülkede sabit ve devamlı olarak ihracatımız ve temsilcilik organizasyonlarımız vardır. Türkmenistan’da Türkmen Panel adı altında üretim yapan bir tesisimiz var. Kazakistan’da da yeni kurulmuş olan Kazakistan Pekintaş Şirketi’miz faaliyetlerine devam etmektedir. Bu çerçevede ihracat hedefi olarak tüm komşu ülkelerimizi, Kuzey Afrika coğrafyasını, Türki Cumhuriyetlerini ve Arap Yarımadasında yatırım yapmak için birbiriyle yarışan petrol zenginlerini kendimize hedef olarak seçiyoruz. Yurtiçinde giderek yükselen proje kriterleri bizim son derece yakından takip ettiğimiz ve çok doğru bulduğumuz gelişmeler. Rekabet, hem üretici hem tüketici açısından olması gereken en güzel şey. Birbirine eş değer ürünlerle, ilgili değerlendirmelerin yapıldığı bir rekabet ortamının yaratılması çok önemlidir. Kaliteli ürünlerle, doğru projelerin yapılması, yapıldıktan sonra bozulmaması, proje bitiminden sonra hemen tadilat hesaplarının gündeme gelmemesi açısından bu konunun özellikle altını çizmek istiyorum. İngilizlerin bir atasözünde belirttiği gibi; ‘Ben hiçbir şeyin en ucuzunu alabilecek kadar zengin değilim.’ Bu çok doğrudur. Fiyat odaklı olmanın, en ucuzu aramanın her zaman geri dönüşleri daha pahalı olmuştur. Bu bakımdan bizim hedefimiz; en kaliteli üretimi en rekabetçi koşullarda müşterilerimize ve piyasadaki kullanıcılara sunmaktır.

Ürünlerinizin sahip olduğu belgelerden de kısaca bahsedebilir misiniz?

Kalite yönetim sertifikalarını ve ürün belgelerini ayrı ayrı potalarda değerlendirmek lazım. ISO 9001 14001, 50001 gibi tüm çevre üretim sürecinin denetlendiği kalite sertifikaları ve enerji verimliliği sertifikalarına sahibiz. Bunun dışında ürettiğimiz ürünlerin özellikle projelere uygunluğu ve yangın emniyeti açısından birçok testi talep edilmeksizin kendimiz yapmayı ve bu konuda da öncü bir rol üstlenmeyi amaçlıyoruz. Daha çok yeni, Türkiye’de ilk defa 180 dakika yani 3 saat yangına dayanan, yangına dayanıklılık sertifikasına sahip panelimizi ürettik, seri üretim halinde müşterilerimizin hizmetine sunduk. Yeni hedefimiz 4 saat dayanıklılık. Yangın emniyeti giderek önem kazanan projelerde daha sık sorulmaya başlanan bir çalışma. Binalar büyüyor ve yükseliyor bu bakımdan eskiden olduğu gibi ufak ölçekli problemlerle değil daha büyük ölçekli problemlerle mücadele edecek şekilde projeler yapmak gerekiyor. Bunun için de daha teknolojik, daha dayanıklı ve daha vasıflı ürünlerin kullanılması gerekiyor. Bu ürünleri mimarlarımızın ve mühendislerimizin kullanımına sunmak da, bizim gibi üretici firmaların vazifesi. Ar-ge departmanlarımız, mühendislerimiz bu konularla ilgili sürekli çalışmalar yapıyorlar. Yurtdışındaki fuarlarda ve yurtdışındaki üretici firmalarla temaslarımız sayesinde onların bu konuya yaklaşımlarını takip ediyoruz.

Pekintaş Grup olarak sivil toplum örgütlerinin hepsinde yer alıyoruz. Katıldığımız panellerde, kendi sektörümüzün çatı örgütlerinde sektörle ilgili gelişmeleri ve yaptığımız çalışmaları hem meslektaşlarımızla hem de rakip kuruluşlarımızla çok büyük bir şeffaflıkla paylaşıyoruz. Çünkü amacımız; Türk inşaat sektörünü el birliğiyle daha yukarıya çekmek. Rekabetin bulunduğu seviyeyi yukarıya çektikçe Türkiye markasını daha yukarıya almak, katma değerimizi yükseltmek ve ihracat yaptığımız ülkelerdeki payımızı arttırmak mümkün olacaktır. Bu konuda rekabetin el birliğiyle yapılmasının daha doğru olduğunu bir satış ve pazarlama stratejisi olarak düşünüyoruz ve uygulamaya çalışıyoruz.

Ürünleri uygulama aşamasında usta eğitimleri veriyor musunuz?

Bizim ürünümüzün montajının yapılması için usta eğitiminin çok çok üzerinde bilgi ve tecrübe gerektiriyor. Montajının mutlaka yetkin bir ekip tarafından yapılması gerekiyor. Biz müşterilerimize ya bayilerimizin tecrübesiyle bu montajın yapılmasını öneriyoruz ya da bazı büyük anahtar teslim projelere, Pekintaş’ın inşaatçı yapısından kalan özelliğimizle montajlı olarak da teklifler verebiliyoruz ki bu durumx piyasadaki diğer firmalardan farkımızdır. Bu tip projelerde kendi ekiplerimizle de bu uygulamalarda bulunabiliyoruz. Fakat bayilerimizin bu konudaki başarılı çalışmalarının da özellikle altını çizmek istiyorum. Malzemeyi ne kadar kaliteli yaparsanız yapın, ne kadar iyi şartlarda saklarsanız saklayın gerek malzemenin nakliyesinde gerek çatının üstüne koyulması esnasında şantiyedeki bazı problemlerin çözülmesinde montajın çok dikkatli ve titiz yapılması lazım.

Sandvic panel noktasında Türkiye’de ve ihracat yaptığınız ülkelerde de tecrübelerinize dayanarak söylemek istediğiniz şeyler nelerdir?

Bu ürün artık sorgulanmadan kullanılan bir ürün haline geldi, eskiden izolasyonsuz çatı ve cephe kaplamaları bir alternatif olarak düşünülürken artık ne yatırımcılar ne de kullanıcılar bu durumu kabul etmiyorlar. Güvenli, konforlu ve albenisi yüksek bir yapıda yaşamak istiyorlar. Bu bakımdan sektörde enerjinin boşu boşuna harcanmaması adına, soğutulan ya da ısıtılan havanın kaybolup gitmemesi adına, bunun çok önemli olduğu şeklinde oldukça önemli ve doğru bir algı oluştu. Yurtiçinde ve yurtdışında talep giderek artıyor. İzolasyon değerleri giderek yükseliyor ve bundan sonra da sürekli yükseleceğini düşünüyorum. İzolasyon kalınlıklarının artacağı kanaatindeyim. Kalınlıkların 60-80 mm’ye çıkacağını, izolasyona yapılan yatırımın aslında geriye dönüşü en hızlı olan yatırım olduğunu, enerji tasarrufuna, insan sağlığına ve çalışma konforuna yapılan bir yatırım olduğunu düşünüyorum. Bu bakımdan hazırlıklarını daha iyi, ürünlerini daha verimli bir şekilde yapmak üzerine kuran firmaların bir adım öne çıkacağını, standart veya standardın altında kalan ürünlerin daha az talep göreceğini, ülkemizin yatırımcılarının ve kullanıcılarının aslında daha kaliteli ürünleri almak noktasında bir sıkıntılarının olmadığını, maliyet kıyaslamasını yapmaktan da bir türlü geri alamadıklarını görüyorum. Doğru fiyata doğru ürün algısının oturduğu takdirde her şeyin daha verimli bir alışveriş platformuna ulaşabileceğini düşünüyorum. Yurtdışında bu konuda çok ciddi kriterler var. Örneğin Rusya’da 100 mm’nin altında herhangi bir izolasyon kalınlığı kabul edilmiyor. Birçok uluslararası projede artık 100-110 mm’nin altındaki kalınlık değerleri kabul edilmiyor. Türkiye’de de başladı, şu anda Konya’da yaptığımız bir akıllı depo inşaatında özel olarak dizayn ve test edilen 150 mm kalınlığında paneller kullanılıyor. Tanap Boru Hattı Projesi’nde, uluslararası pek çok kriter göz önünde bulunduruldu ve testler yapıldı, Alufom sandvic panelin kullanılması noktasında bir sonuca ulaşıldı. Bu projede 200 mm kalınlığında özel taş yünü paneller kullanılacak ve yine bir ilke imza atılmış olacak. Çok önem taşıyan bir proje ve bu projeyi yapmak başarılı bir şekilde sonuçlandırmak için üretiminde de titizlikle çalışıyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Hedefimiz her zaman; yeni teknolojiyi tespit etmek ve bu teknolojiyi Türkiye şartlarına adapte edebilecek Ar-ge çalışmalarını yapmak, ürünü en üstün vasıflarla üretmek ve en rekabetçi şekilde müşterisine sunmak olacaktır. Bunu yaparken de, süreklilik arz eden ilişkiler içerisinde her bir müşterimizi kendimize yeni bir çözüm ortağı ya da ailemize katılan yeni bir dost olarak görmekteyiz. Maksimum müşteri memnuniyeti sağlamak ve bundan ödün vermeden yolumuza devam etmek niyetindeyiz.