1,5 yıldan uzun süredir devam eden hazırlık çalışmaları sonucunda hayata geçirilen bu düzenleme ile rüzgar enerjisi yatırımlarında önlisans izin süreçleri, halen 48 ayı bulabilen uygulamaların devam eden ek düzenlemeler ve ikincil mevzuat çalışmaları sonrasında 15 aya kadar indirilebilecek. Yeni yasa kapsamında ruhsat ve imar süreçlerinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na verilen yetkiler genişletilirken, EPDK’nın acele kamulaştırma yetkisi güçlendiriliyor. Ayrıca, ÇED başvurularında kolaylıklar sağlanıyor, orman izin süreçleri sistematik hale getiriliyor ve bazı projelerde ornitolojik gözlem yükümlülükleri hafifletiliyor. Bu kapsamda yatırım süreçlerinin hızlandırılması ve sektörün önünün açılması hedefleniyor...

Düzenleme kapsamında yatırım süreçlerini hızlandırmaya yönelik pek çok kritik adım atıldı. Ruhsat ve imar izinlerine ilişkin süreçlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na verilen yetkiler genişletilerek izin mekanizmalarının daha hızlı işlemesi sağlanacak. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun acele kamulaştırma yetkisi güçlendirilirken, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçleri de önemli ölçüde sadeleştirildi; bu doğrultuda, ÇED raporu artık imar izni için ön şart olmaktan çıkarıldı. Orman izin süreçleri daha şeffaf ve öngörülebilir bir yapıya kavuşturulurken, ana kuş göç yolları dışında kalan projeler için ornitolojik gözlem şartı esnetildi; yatırımcıların taahhütte bulunarak süreci devam ettirebilmeleri mümkün hale getirildi. Yapılan bu yasal değişikliklerle, rüzgar enerjisi yatırımlarının karşılaştığı idari ve bürokratik engellerin azaltılması ve projelerin çok daha kısa sürede yatırıma dönüşmesi amaçlanıyor.

“Türkiye Rüzgarda 48 GW Hedefine Daha Kısa Sürede Ulaşacak”

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Dr. İbrahim Erden, yapılan düzenlemenin Türkiye’nin 2035 enerji hedefleri ve 2053 sıfır karbon vizyonu açısından kritik önemde olduğunu vurguladı: “Yenilenebilir enerji yatırımlarının çok daha hızlı bir şekilde devreye alınabilmesi, aynı zamanda ülkemizin enerji ithalatını çok daha hızlı ve kalıcı bir şekilde azaltmasına ve cari açığın da düşürülmesine katkı sağlayacak. On milyarlarca dolarlık yatırımlarla birlikte ülkemizde önemli bir sanayi üretimi ve istihdam artışı da sağlanacak. Rüzgarda yaklaşık 14 GW olan kurulu gücümüz, yatırımcılara tahsis edilen binlerce MW’lık kapasite ve önümüzdeki yıllarda tahsis edilecek ilave kapasiteler sayesinde çok daha hızlı bir şekilde yatırıma dönüşecek. Yapılan düzenleme sayesinde rüzgarda 48 GW kurulu güce ulaşmamız daha kolay ve çok daha kısa sürede mümkün olacak. Türkiye rüzgar enerjisi sektörü, tahsis edilen kapasiteleri hızlı bir şekilde devreye alarak ülkemize kazandırmak için elinden gelen tüm gayreti gösterecek. Türkiye, rüzgar enerjisi yatırımlarında yeni bir döneme giriyor. Kanun teklifinin hazırlık aşamalarından komisyon sürecine ve Genel Kurul aşamasına kadar aktif katkı sunduğumuz bu önemli yasal düzenlemenin sektörümüz adına hayırlı olmasını temenni ediyoruz. Bu sürecin liderliğini üstlenen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Alparslan Bayraktar’a, EPDK Başkanımız Sayın Mustafa Yılmaz’a, Komisyon Başkanı Sayın Mustafa Varank’a, TBMM AK Parti Grup Başkanı Sayın Abdullah Güler’e, bakanlık ve EPDK bürokratlarımıza ve emeği geçen tüm paydaşlara teşekkür ediyoruz.” ifadelerinde bulundu.