21:15
22 Eylül 2024
“Kentsel Dönüşüm Çok Aktörlü Bir Ekosistem”
Yazar: Eda GEDİKOĞLU
01.12.2025
Türkiye, hızlı kentleşme ivmesi ve yüksek deprem riski nedeniyle yapı stokunu en hızlı yenilemek zorunda olan ülkelerin başında geliyor. Bu iki dinamik, kentsel dönüşümü tercih değil, stratejik bir zorunluluk hâline getiriyor. Dünya Bankası verilerine göre, nüfusun yüzde 78’i şehirlerde yaşarken, Birleşmiş Milletler 2030 yılı itibarıyla dünya genelinde kentli nüfusun 5 milyar kişiye yaklaşacağını öngörüyor. Bu göstergeler, Türkiye’nin hem bölgesel hem de küresel ölçekte dönüşümün merkezindeki ülkelerden biri olduğuna işaret ediyor.
Türkiye, hızlı kentleşme ivmesi ve yüksek deprem riski nedeniyle yapı stokunu en hızlı yenilemek zorunda olan ülkelerin başında geliyor. Bu iki dinamik, kentsel dönüşümü tercih değil, stratejik bir zorunluluk hâline getiriyor. Dünya Bankası verilerine göre, nüfusun yüzde 78’i şehirlerde yaşarken, Birleşmiş Milletler 2030 yılı itibarıyla dünya genelinde kentli nüfusun 5 milyar kişiye yaklaşacağını öngörüyor. Bu göstergeler, Türkiye’nin hem bölgesel hem de küresel ölçekte dönüşümün merkezindeki ülkelerden biri olduğuna işaret ediyor.
Türkiye, ölçek ve hız açısından bakıldığında, kentsel dönüşüm tecrübesiyle adeta bir laboratuvar görevi görüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, İstanbul’da bugüne kadar yaklaşık 800 bin bağımsız bölüm kentsel dönüşüm kapsamında yenilenerek hak sahiplerine teslim edildi. 6 Şubat 2023 depremleri sonrasında, 2025 sonuna kadar bölge genelinde 453 bin konutun tamamlanması hedefleniyor. Bu süreç için ayrılan yeniden inşa bütçesi 2 trilyon TL’yi aşıyor. Bir başka ifadeyle, Türkiye bugün hem afet odaklı yeniden inşa hem de planlı kentsel dönüşüm alanlarında, pek çok ülkenin onlarca yılda yakalayamadığı bir ölçeği sadece birkaç yıl içinde yönetmek zorunda.
NOVO Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Aytuğ Dikbaşer, bu tabloyu şöyle değerlendiriyor: “Kentsel dönüşüm Türkiye’de artık sadece bina yenileme faaliyeti değil; finansmandan mühendisliğe, hukuktan sosyolojiye uzanan, çok aktörlü bir dönüşüm ekosistemi. Doğru planlama ve şeffaflıkla yönetildiği takdirde, Türkiye bu ekosistemiyle bölgesine ve dünyaya model olabilecek güçtedir.”
“Kentleşme Türkiye’ye Rekabet Avantajı Sunuyor”
Birleşmiş Milletler ve UN-Habitat raporları, şehirlerin bugün küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık %70’inden sorumlu olduğunu ve dünya nüfusunun çoğunluğunu barındırdığını ortaya koyuyor. Buna rağmen, pek çok ülkede kentsel dönüşüm; parça parça ilerleyen, daha çok “yenileme” odaklı, afet riskinden ziyade estetik odaklı projeler şeklinde karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin farkı ise afet odağında güvenli yaşam eksenine oturma, kamu kurumlarının kurumsal ölçek ekonomisi ve proje yönetim kapasitesi değeri ile öne çıkıyor.
Dünya Bankası verilerine göre, 1 milyonun üzerinde nüfusa sahip kentsel alanlarda yaşayan kişi sayısı Türkiye’de 2024 itibarıyla 33 milyonu aşmış durumda. Bu da Türkiye’yi, mega kent ve büyük metropol deneyimi açısından Avrupa ve OECD liginde ön sıralara taşıyor. Dikbaşer’e göre, bu tablo Türkiye’ye önemli bir rekabet avantajı sunuyor: “Bugün dünyada hem bu ölçekte kentleşen hem de bu kadar kısa sürede yapı stokunu yenileme mecburiyeti olan ülke sayısı çok az. Türkiye, doğru stratejilerle hareket ettiği takdirde, kentsel dönüşüm know-how’ını sadece kendi içinde değil, bölge ülkeleriyle de paylaşabilecek, mühendislik ve danışmanlık ihracatı yapabilecek seviyede.” dedi.
“Gerçek Dönüşüm, Betonarme ve İnsanı Merkeze Alan Dönüşümdür”
Küresel ölçekte bakıldığında, konut krizinin 2,8 milyardan fazla insanı etkilediği, plansız büyüyen şehirlerin iklim risklerini artırdığı vurgulanırken, Türkiye’deki kentsel dönüşüm politikaları; enerji verimli binalar, ulaşım hatlarına entegrasyon, sosyal ve kültürel donatı alanları gibi parametrelerle ele alındığında, sadece betonun değil, yaşam kalitesinin dönüşmesi anlamına geliyor. Aytuğ Dikbaşer, bu noktaya şöyle dikkat çekiyor:
“Biz NOVO Şirketler Grubu olarak kentsel dönüşüme sadece “eskiyi yık, yeniyi yap” mantığıyla bakmıyoruz. Mahalle dokusunun korunması, sosyal bağların güçlenmesi, çocukların ve yaşlıların güvenle yaşayabileceği sokaklar tasarlamak, en az statik proje kadar önemli. Gerçek dönüşüm, betonarme kadar insanı da merkeze alan dönüşümdür.”
NOVO
Gelişmelerden Haberdar Ol...
haber detay bültenimize abone olun kısa açıklama alanıdır
Popüler İçerikler
Marka Özel
Kalyon Geçtiğimiz 10 Yılda %600 Büyüdü
Haberler
İSKİD ve DOSİDER, Isı Pompası Sistemleri İçin Güçlerini Birleştirdi
Haberler
"2025'te İhracat Artışı ve Yeni Fuar Organizasyonlarıyla Seramik Sektöründe Büyüme Hedefliyoruz"
Doğa, Teknoloji Ve Sürdürülebilirlikten İlham Alan Yenilikçi Tasarımlar, Fatih Ekşi'nin Yaratıcı Dokunuşuyla Şekilleniyor
Haberler
"2025, İnşaat Sektörü Açısından Kolay Bir Yıl Olmayacak"
Haberler
Bosch Home Comfort'a The ONE Awards'ta “Yılın İtibarlısı” Ödülü
Emlak Projeleri
Üçay Mühendislik, 2024’te Yüzde 50’nin Üzerinde Büyüdü
Benzer İçerikler
Chryso’nun Stratejik Yol Haritası: Sektörel İçgörüler, Sürdürülebilirlik Ve Yenilikçi Çözümler
Çimento ve beton katkıları alanında küresel bir oyuncu olan CHRYSO, 12–15 Kasım’da İstanbul Expo Center’da düzenlenen Hazır Beton Fuarı ve Zirvesi’nde sektör profesyonellerinin yoğun ilgi gösterdiği markalardan biri oldu. Saint-Gobain Yapı Kimyasalları çatısı altında faaliyetlerini sürdüren CHRYSO, kimya ve malzeme alanındaki uzmanlığını birleştirerek inşaat sektörüne yüksek performanslı ve sürdürülebilir çözümler sunmaya devam ediyor. Fuar boyunca hem ürün performansı hem de sürdürülebilirlik odaklı yeniliklerini öne çıkaran CHRYSO’nun Bölge Teknik ve Pazarlama Direktörü Osman Tezel ile Türkiye pazarındaki eğilimleri, sektörün dijital dönüşümünü, karbon ayak izi azaltımına yönelik teknolojileri ve 2026 beklentilerini konuştuk.
Yazar: Eda GEDİKOĞLU
01/12/2025
WAF 2025’te Yılın Mimarlık Ödülleri Sahiplerini Buldu
12–15 Kasım 2024’te Miami’de düzenlenen World Architecture Festival 2025 (WAF) kapsamında yılın en iyi projeleri duyuruldu.
Yazar: Eda GEDİKOĞLU
01/12/2025
Dollvet Biyoteknoloji, Aşı Üretim Tesisinin İklimlendirmesinde Daikin’i Seçti
Türkiye’nin yerli aşı üretiminde öncü markalarından ve Covid-19 yerli aşısı Turkovac’ın da üreticisi olan Dollvet Biyoteknoloji’nin Şanlıurfa’daki aşı üretim tesisinde, Daikin’in yüksek verimli iklimlendirme sistemleri tercih edildi.
Yazar: Eda GEDİKOĞLU
01/12/2025