21:15
22 Eylül 2024
Eyoder’den İklim Kanunu Çağrısı: “Yeşil Dönüşüm Destekleri Artırılmalı, Eps Ulusal Katkı Beyanı’na Dahil Edilmeli”
Yazar: Eda GEDİKOĞLU
16.07.2025
Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Onur Ünlü, İklim Kanunu’nun yürürlüğe girmesini önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirdi. Bu kanunun, Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefine yönelik faaliyetleri destekleyeceğini vurgulayan Ünlü, önümüzdeki süreçte Emisyon Ticaret Sistemi (ETS), karbon piyasaları gibi somut mekanizmaların yasal zemine oturtulmasının, Enerji Performans Sözleşmeleri’nin (EPS) Ulusal Katkı Beyanı’na dahil edilmesinin ve yeşil dönüşüm desteklerinin artırılmasının uygulama açısından kritik olduğunu belirtti.
Türkiye’nin yeşil kalkınma vizyonu ve iklim değişikliğiyle mücadelede sera gazı emisyonlarını azaltma hedefiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye’nin ilk “İklim Kanunu Taslağı”, TBMM’de kabul edilerek yasalaştı. İklim değişikliği ile mücadelede sera gazı emisyon azaltımına yönelik tedbirler ve uygulama adımları, Emisyon Ticaret Sisteminin (ETS) kurulması gibi hususlar ile kurumsal çerçevede tanımlanmış rol ve sorumlulukları içeren kanunu, Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Onur Ünlü değerlendirdi. Kanun ile birlikte Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefine yönelik çalışmaların ve söylemlerin desteklendiğini vurgulayan Ünlü, “Paris Anlaşması’yla ortaya konulan irade, bu kanun ile birlikte kurumsal ve hukuki bir zemine oturmuş oldu. Kanunun çıkması, ülkemizin iklim politikalarını ciddiyetle sahiplendiğini gösteriyor” dedi. İkincil mevzuatla birlikte uygulama yaklaşımlarının netlik kazanacağına dikkat çeken Ünlü, dernek olarak mevzuatın geliştirilmesine katkı sunmaya hazır olduklarını vurguladı.
“Çifte vergilendirmenin önüne geçilecek, gelir ülkemizde kalacak”
İklim Kanunu’nun aynı zamanda ETS ve karbon piyasaları açısından yapısal bir adım olduğunu belirten Ünlü, “Bu yasa, ETS’nin kurulması ve karbon piyasası altyapısının inşası açısından bir ön adım niteliği taşıyor. Türkiye’nin aktif bir ETS sistemine sahip olması, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) kapsamındaki çifte vergilendirmeyi önleyecek. Çünkü sertifikalandırılmış ve belgelenmiş emisyonlar Avrupa'da ikinci kez vergilendirilmeyecek. Böylece kirli üretim olarak da adlandırılabileceğimiz karbon yoğun faaliyetlerin bedeli Türkiye’de kalacak. Bu kaynak, doğru yönlendirilirse ülkemiz için hem çevresel hem ekonomik açıdan önemli bir finansal enstrümana dönüşebilir. Ancak ETS kapsamında oluşacak gelirlerin yalnızca emisyon azaltımı ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik yatırımlarda kullanılması büyük önem taşıyor. Başka amaçlarla kullanımı bu sistemin inandırıcılığına zarar verebilir. Bu gelirler fonlaştırılarak enerji verimliliği projeleri, yenilenebilir enerji yatırımları, enerji dönüşüm uygulamaları gibi alanlarda değerlendirilmeli” diye konuştu.
“EPS, Ulusal Katkı Beyanı’na entegre edilmeli”
Türkiye’nin güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı’nda, Enerji Performans Sözleşmeleri’ne (EPS) de yer verilmesi gerektiğine dikkat çeken Ünlü şöyle devam etti; “İklim değişikliğiyle mücadele için yatırım yapmak gerekiyor. Bu yatırımlarının bedelinin karşılanması noktasında en önemli araçların başında ise EPS geliyor. Çünkü bu mekanizma, yatırımı enerji hizmet şirketlerinin (ESCO) üstlenmesini sağlıyor. Böylece gerek kamu gerekse özel sektör, maliyetsiz bir şekilde enerji verimliliği projelerine geçiş yapabiliyor.”
İklim Kanunu ile birlikte kamu ve özel sektörde faaliyet gösteren tüm kurum ve kuruluşların, yasada belirtilen planlama araçları ve mevzuatlara ilişkin yükümlülüklerini en geç 31 Aralık 2027 tarihine kadar yerine getirmesi gerekiyor. Bu sürecin yalnızca bir uyum süreci değil, aynı zamanda veri temelli izleme ve raporlama altyapısının kurulması açısından da kritik olduğunu ifade eden Ünlü, “Halihazırda yalnızca büyük ölçekli tesislerin baca gazı analizleri çevrim içi olarak izlenirken yeni yasa ile birlikte kamu ve özel sektörden emisyon ve faaliyet verileri talep edilebilecek. Bu sayede daha şeffaf ve ölçülebilir bir iklim politikası zemini oluşturulacak. EYODER olarak teknik uzmanlığımız ve sektör bazlı çözüm önerilerimizle bu geçiş dönemine katkı vereceğiz.” açıklamasında bulundu.
Eyoder
Gelişmelerden Haberdar Ol...
haber detay bültenimize abone olun kısa açıklama alanıdır
Popüler İçerikler
Marka Özel
Kalyon Geçtiğimiz 10 Yılda %600 Büyüdü
Haberler
"2025, İnşaat Sektörü Açısından Kolay Bir Yıl Olmayacak"
Haberler
"2025'te İhracat Artışı ve Yeni Fuar Organizasyonlarıyla Seramik Sektöründe Büyüme Hedefliyoruz"
Haberler
İSKİD ve DOSİDER, Isı Pompası Sistemleri İçin Güçlerini Birleştirdi
Emlak Projeleri
Üçay Mühendislik, 2024’te Yüzde 50’nin Üzerinde Büyüdü
Marka Özel
Günsan Elektrik, Sürdürülebilir Kalkınma ve Yenilikçi Tasarımlar Odaklı Stratejileriyle Sektördeki Etkisini Artırıyor
Haberler
"Kocaeli'ni İç Mimarlıkta Ulusal ve Uluslararası Bir Merkez Haline Getireceğiz"
Benzer İçerikler
E.C.A.’dan Tüketicilere Öneri: Armatür Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Türkiye’nin köklü markalarından E.C.A., kullanıcıların günlük yaşamında büyük öneme sahip armatür seçiminde dikkat edilmesi gereken noktaları paylaşıyor. Doğru armatür tercihi; yalnızca estetik açıdan değil, su tasarrufu, dayanıklılık ve kullanım konforu açısından da uzun vadeli faydalar sağlıyor.
Yazar: Eda GEDİKOĞLU
21/08/2025
Başkan Altay: “Şehrimiz Kuzeyden Güneye, Doğudan Batıya Raylı Sistemlerle Donatılacak”
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Yeni Raylı Sistemler Bilgilendirme Toplantısı” düzenledi. Başkan Altay, yapım ihalesine çıkılan Barış Caddesi Tramvay Hattı, Şehir Hastanesi-Stadyum Tramvay Hattı’nın birinci ve ikinci etapları, KONRAYAY Banliyö Hattı ile ilgili bilgi verdi. Başkan Altay, “Konya’da bugüne kadar yapılan raylı sistem yatırımımız 26,7 kilometre. Şu anda bugün itibariyle çalışmaya devam ettiğimiz yeni hat uzunluğu 58 kilometre.
Yazar: Eda GEDİKOĞLU
11/08/2025
Kalekim Lyksor’dan Fas’a Stratejik Yatırım: 2025’in Son Çeyreğinde Üretim Hedefleniyor
Yapı kimyasalları sektörünün öncü markası Kalekim, yurt dışı büyüme ve yerelleşme stratejisi doğrultusunda önemli bir adım daha attı. Kalekim’in, yüzde 75 oranında bağlı ortaklığı olan Kalekim Lyksor, Fas merkezli Lyksor Maroc şirketine yüzde 51,8 oranında ortak oldu.
Yazar: Eda GEDİKOĞLU
11/08/2025