Bitümlü su yalıtımı ürünlerinin çevresel etkileri ve sürdürülebilirliği ile ilgili derneğinizin geliştirdiği stratejiler ve uygulama standartları hakkında ayrıntılı bilgi verebilir misiniz? Bu stratejiler doğrultusunda, malzemelerin üretiminden kullanımına kadar geçen süreçlerde çevresel etkileri minimize etmek için hangi yöntemler kullanılmakta ve bu yöntemlerin sektördeki genel uygulamalar üzerindeki etkileri nasıl değerlendirilmektedir?

Bitümlü örtü üreticileri olarak, hem üretim aşamasında hem de kullanım aşamasında çevresel etkileri gözeterek üretim yapmaya özen gösteriyoruz ve mevzuatlara uyum konusunda dikkatli davranıyoruz. Ülkemizde ağırlıklı olarak betonarme karkas yapı sisteminin hâkim olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, betonarme yapı sistemine uygun ve en uyumlu malzemelerin bitümlü örtüler olduğunu söyleyebiliriz. Bitümlü örtüler, Avrupa pazarında ve dünya pazarında olduğu gibi ülkemizde de en yaygın kullanılan su yalıtım malzemesidir. Türkiye’de tüm üreticileri aynı çatı altında toplamayı amaçlıyoruz ve bu konuda bilgi paylaşımında bulunmak istiyoruz. Ayrıca, Avrupa Üreticiler Birliği olan EWA (European Waterproofing Association) derneğinin yayınlarını takip ediyoruz. 

CE Prosedürü, bir ürünün üretim ve kullanım aşamasında çevresel etkilerini kontrol eden bir sistem olduğundan, CE uyumu, bir ürünün çevreye, doğaya, insana ve yapıya etkilerini hakkında bilgi alma ve kontrol etme imkanı sunar. Bu nedenle, derneğimizin en önemli misyonu CE kriterlerine uygun üretim yapılmasını sağlamaktır.

“Sektörde kalite konusunda iyileştirmeleri beraberinde getireceğini düşündüğümüz BİTÜDER’in kalite denetimi ve ürün performans testlerinin diğer derneklere ve ürün gruplarına da yayılması önemlidir”

Bitümlü su yalıtım sistemlerinin performansını ve uzun ömürlülüğünü artırmak amacıyla derneğinizin öncülüğünde gerçekleştirilen araştırma ve geliştirme projeleri nelerdir? Bu projelerin sonuçları, sektördeki mevcut uygulamalara kıyasla hangi yenilikleri ve iyileştirmeleri sağlamaktadır? 

Kaliteli ürün ve kaliteli uygulama, sağlıklı bir su yalıtım uygulamasında başarının anahtarıdır. BİTÜDER olarak, son yıllarda kalite denetimi konusunda yaptığımız gönüllü çalışmalarla bitümlü örtülerin performans değerlerini ölçüyoruz. Bu sayede tüketiciyi korumayı ve uzun ömürlü su yalıtım uygulamalarının yaygınlaşmasını sağlamayı hedefliyoruz. Uygulamalarımızın sahada kalite faktörünün önemi konusunda farkındalığı artırdığını düşünüyoruz.

Piyasa denetimi mekanizmasının kamu otoritesi tarafından etkin bir şekilde yapılması ideal olandır. Ancak, ülkemizde inşaat sektörünün büyüklüğünü göz önüne aldığımızda, sektörün sivil toplum yapılarının da bu denetim mekanizmasında aktif rol alması ve sahiplenmesi büyük önem taşır. Bu nedenle, sektörde kalite konusunda iyileştirmeleri beraberinde getireceğini düşündüğümüz Bitüder’in kalite denetimi ve ürün performans testlerinin diğer derneklere ve ürün gruplarına da yayılması önemlidir.

Bitümlü su yalıtımında karşılaşılan teknik zorluklar ve operasyonel engeller hakkında derneğinizin gerçekleştirdiği kapsamlı vaka analizleri ve çözüm stratejileri hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu vaka analizlerinde öne çıkan zorluklar, uygulama aşamasında karşılaşılan güçlükler ve bu güçlüklerin aşılması için uygulanan çözüm önerileri hakkında ayrıntılı bir değerlendirme yapabilir misiniz?

BİTÜDER olarak kalite konusundaki çalışmalarımızın, ürün kalitesinin yanı sıra uygulama kalitesinin de çok önemli olduğunu vurgulamak isterim. Bitümlü su yalıtımı uygulamalarında karşılaşılan en önemli teknik zorluklardan biri, kaliteli işçilik ve doğru uygulamalardır. 

Çok kaliteli ve nitelikli bir malzeme, uygulama hatası veya hatalı işçilik nedeniyle istenmeyen sonuçlara yol açabilir ve bu durum emeklerin heba olmasına neden olabilir.

Bu sorunu engellemek için dernek olarak, nitelikli ve sertifikalı ustalar ile çalışılması gerektiğini her fırsatta vurguluyoruz. Mevcut mevzuatımız, MYK Belgeli (Mesleki Yeterlilik Belgesi) ustaların çalıştırılmasını öngörüyor. Ancak, MYK belgesine sahip uygulama ustalarının sayısı maalesef yetersizdir. Çözüm önerisi olarak, özellikle kamu ihalesi olan inşaatlarda bu belgenin aranması ve üretici ile uygulayıcı firmalardan uygulama garantisi talep edilmesi gibi uygulamaların etkili olabileceğini düşünüyoruz.

“Türkiye’nin küresel rekabette kaliteli ürünleri ile anılan bir ülke olmasını arzu ediyoruz”

Bitümlü su yalıtımı sektörünün ihracatı, büyüme oranı ve gelecek hedefleri ile ilgili neler söylersiniz? 

Türkiye’nin küresel rekabette kaliteli ürünleri ile anılan bir ülke olmasını arzu ediyoruz. Bu kapsamda, bitümlü örtülerin CE belgeli olmasına özen gösterilmesi gerektiğini her fırsatta vurguluyoruz. CE belgesi, özellikle Avrupa’da kabul edilen kalite kriterlerini temsil eder. İhracat oranımız da bu kalite algısıyla doğrudan ilişkilidir. Halihazırda tüm üyelerimizin belli oranda ihracatları bulunmaktadır. Avrupa’da uzun yıllardır kullanılan bitümlü örtüler, ülkemizde artan kalite algısı ile önümüzdeki yıllarda ihracat miktarlarının artacağını düşündürüyor.

Yurt içi satışlarda ise büyüme trendi devam ediyor. Özellikle deprem bölgesindeki yeniden yapılanma sektörü büyük bir ivme kazandı. Su yalıtımı yapılmayan binalarda oluşan korozyon, yapıların taşıyıcı sisteminin çürümesine ve zamanla zayıflamasına neden olduğuna dair bilinç artmaktadır. Yeni binalar, 2018’de yayınlanan Su Yalıtımı Yönetmeliği’ne uygun şekilde inşa ediliyor. Yönetmeliğin uygulanması konusunda daha etkin denetimlerin sağlanması durumunda, yeni yapılan binalarda eski hataların tekrarlanmayacağını her fırsatta vurguluyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?

BİTÜDER üyesi sanayicilerimizin “kalite” olgusuna büyük bir hassasiyetle yaklaştığını vurgulamak isterim. Nitelikli yapıların artmasında tüm paydaşların, kamu otoritesi ile birlikte sorumluluk ve görev alması gerekmektedir. Yeni yapılan binalarda su yalıtımı, doğru ve kaliteli malzemelerle yapılmazsa ve ulusal ve uluslararası standartlara uygun ürün ve uygulama kalitesine dikkat edilmezse, 10 yıl içinde donatılar, belirli koşullarda başlangıçtaki taşıma kapasitesinin yaklaşık %66’sını korozyon nedeniyle kaybedebilir. Kentsel dönüşümün tekrar gündeme gelmemesi için, daha güvenli, konforlu ve uzun ömürlü yapılar inşa etmek adına tüm meslektaşlarımızı bilinçli olmaya ve sorumluluk almaya davet ediyoruz.

Sağlıklı, kaliteli ve güvenli yapıların oluşturulmasında kamu otoritesi ile işbirliği halinde, hem ürün kalitesini hem de uygulama kalitesini denetleme kapasitesinin artırılması gerektiğini düşünüyoruz. Denetim mekanizmalarının en güçlü şekilde çalışması için sektör derneği olarak her türlü çalışmanın içinde olacağımızı bildiririm.