21:15
22 Eylül 2024
“Depreme Dayanıklı Yapıların İnşasında Yalıtım Uygulamaları Hayati Önem Taşıyor”
Yazar: Eda GEDİKOĞLU
17/09/2025
Türkiye’nin yaşadığı en büyük felaketlerden biri olan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi, 26 yıl sonra hâlâ yapı güvenliği konusunda alınması gereken önlemleri hatırlatmaya devam ediyor. Aradan geçen yıllara rağmen İstanbul’un yapı stoğunun önemli bir kısmı hâlâ risk taşıyor. Son olarak 10 Ağustos’ta Balıkesir’de meydana gelen ve İstanbul’da da etkili olan 6.1 şiddetindeki sarsıntı, beklenen “büyük Marmara” depremini bir kez daha gündeme getirdi. KONUTDER’in “İstanbul’un Gelecek 10 Yıllık Konut İhtiyacının Tespiti” raporu ise önümüzdeki 10 yılda İstanbul’a 1 milyon 220 bin yeni konut kazandırılması gerektiğine işaret ediyor. Deprem güvenliğinin sadece taşıyıcı sistemlerle sağlanmadığına dikkat çeken Ravago Bina Çözümleri Türkiye Direktörü Alper Doğruer, binaların performansını bütüncül biçimde ele alan yalıtım uygulamalarının depreme dayanıklı yapıların vazgeçilmez bir parçası olduğuna dikkat çekiyor.
“İstanbul’daki konutların 600 bini depreme karşı çok riskli”
Yalıtımın yalnızca enerji tasarrufu ve konforla ilişkilendirilmemesi gerektiğine vurgu yapan Alper Doğruer, “Türkiye’nin karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biri olan deprem riski, şehircilik anlayışımızda ve yapı malzemeleri politikalarımızda temel belirleyici konumda olmalı. Türkiye genelinde mevcut konutların yalnızca yüzde 44’ü 2000 yılı sonrasında inşa edilmiş durumda. Ayrıca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın rakamlarına göre İstanbul’daki 6 milyon konutun 600 bini depreme karşı çok riskli durumda. Bu durum, yapıların büyük kısmının hem deprem yönetmeliği hem de yalıtım standartları açısından yetersiz kaldığını gösteriyor. Yeni yapıların projelendirilmesinde doğru yalıtım detaylarının uygulanması ve uzman ekiplerle hayata geçirilmesi, olası can ve mal kayıplarını önlemek için bugün atılması gereken en kritik adımlardan biri.” dedi.
“Su yalıtımı, taşıyıcı sistemi koruyan en önemli uygulama”
Sağlam kentlerin bütüncül bir bina performansı yaklaşımıyla inşa edilebileceğini belirten Doğruer, “Bu yaklaşımın merkezinde yer alan yalıtım, uzun yıllar yalnızca enerji tasarrufu çerçevesinde değerlendirildi. Oysa bugün yalıtım sistemleri, afet dayanıklılığının güçlendirilmesi, yangın güvenliğinin artırılması ve sağlıklı yaşam alanlarının oluşturulması gibi çok yönlü işlevler üstleniyor.” dedi. Özellikle yapı fiziğinde kritik bir öneme sahip olan su yalıtımının binanın taşıyıcı sistemini koruyan en önemli uygulama olduğunu söyleyen Doğruer, “Su yalıtımı bulunmayan bir binanın ömrü 24 yıla kadar düşebiliyor. Bu önemli konu Türkiye’de yıllardır süregelen uygulama belirsizlikleriyle karşı karşıya kalmıştı. Ancak 21 Mart 2025 itibarıyla TS 11758-2 Standardı ile bu durum aşılmış oldu. Düzenleme ile özellikle tek kat su yalıtım sistemlerinde net performans kriterleri belirlenecek. Ayrıca yetersiz ürünlerin piyasaya girmesi önlenecek ve uygulama hataları en aza indirilerek binaların yapısal dayanıklılığı uzun vadede artırılmış olacak” diye konuştu.
Binanın dışında oluşabilecek yapısal hasarları minimuma indirmenin yolu ısı yalıtımı
1 Nisan 2025 itibarıyla yürürlüğe giren yeni TS 825 Isı Yalıtımı Standardı’nın da depreme dayanıklı yapılar için önemli bir girişim olduğunu dile getiren Doğruer, “Yeni ısı yalıtımı standardı ile binaların yalnızca ısıtma değil, aynı zamanda soğutma ihtiyaçları da dikkate alınacak şekilde tasarlanması zorunlu hâle geldi. Bu gelişme, yalnızca enerji verimliliğini yükseltmekle kalmayacak, yapının dış kabuğunun korunarak deprem sırasında oluşabilecek yapısal hasarın sınırlandırılmasına da katkı sağlayacak. Diğer yandan deprem sonrasında karşılaşılan en büyük tehditlerden biri de yangınlar. Hasar görmüş yapılarda meydana gelen gaz sızıntıları, elektrik kaçakları ve devrilen ısıtma cihazları yangına neden olabilir. Eğer binalarda yangına dayanıklı bölmeler oluşturulmamışsa ve katlar arasında alevin yayılmasını engelleyen detay çözümleri kullanılmamışsa, yangın kısa sürede büyük bir yıkıma yol açabilir. Bu noktada yapıların uygun yalıtım malzemeleri ile desteklenmiş olması kritik bir öneme sahip. Yüksek yangın dayanımı sunan malzemelerin tercih edilmesi, sadece yönetmeliklere uygunluk açısından değil, can güvenliği açısından da belirleyici bir rol üstleniyor.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de konutların yüzde 60’ından fazlasında enerji kimlik belgesi yok”
Türkiye genelindeki yaklaşık 24 milyon konutun yüzde 60’ından fazlasında hâlâ enerji kimlik belgesi bulunmadığına dikkat çeken Doğruer, şunları söyledi: “Bu da yalnızca bir belge eksikliğiyle sınırlı kalmıyor; aynı zamanda yapı performansının kontrolsüz ve denetimsiz biçimde bırakıldığını ortaya koyuyor. Kentleşme oranının yüzde 93’e ulaştığı Türkiye’de bu ölçekte bir kayıt dışılık, enerji yönetimi kadar afet yönetimi açısından da büyük bir zafiyet yaratıyor. Oysa enerji kimlik belgeleri, yalıtım uygulamaları başta olmak üzere yapı kalitesine dair ölçülebilir bir veri sunuyor. Ravago Bina Çözümleri olarak biz de yalıtımı toplumun güvenli, sağlıklı ve sürdürülebilir geleceğini şekillendiren stratejik bir yapı bileşeni olarak görüyoruz. Isı, su, ses ve yangın yalıtımına yönelik yüksek performanslı ürünlerimizle hem yapı güvenliğini artırıyor hem de çevresel sürdürülebilirlik ve kullanıcı konforunu önceleyen bütüncül bir yaklaşımı yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Geniş ürün portföyümüz, uygulama tecrübemiz ve teknik uzmanlığımızla sektörün tüm paydaşlarına çözüm ortaklığı sunuyor, kentsel dönüşüm süreçlerine doğru yalıtım uygulamalarıyla değer katıyoruz.”
Ravago
Gelişmelerden Haberdar Ol...
haber detay bültenimize abone olun kısa açıklama alanıdır
Dosya konuları Popüler İçerikler
Enerji Verimliliği
Kale Kapı Pencere Sistemleri Yaşam Alanlarında Enerji Tasarrufu ve Konfor Sağlıyor
Boya, Dekorasyon ve Tasarım Trendleri
Polisan Kansai Boya, Polipalette 2025 Renk Kataloğunu Sektör Profesyonelleriyle Buluşturdu
Boya, Dekorasyon ve Tasarım Trendleri
Boya ve Kaplama Pazarı 2029’a Kadar 385 Milyar Dolara Ulaşacak
Enerji Verimliliği
2023 Yılında Rüzgâr Enerjisini Bekleyen 4 Kritik Gelişme
Enerji Verimliliği
Daikin VAM-J8, İç Ortam Hava Kalitesini Kontrol Ederek Enerji Verimliliği Sağlıyor
BIM
Bım Pazarının 2027’ye Kadar Tahmini 7.536,0 Milyon Dolara Ulaşması Bekleniyor
Boya, Dekorasyon ve Tasarım Trendleri
Hızlı, Pratik ve Kusursuz Çözüm: Bi’boya Comfort Tek Kat
benzer içerikler dosya konuları
Yalıtım Projelerinde Kullanılan Malzemelerin Çevresel Etkilerinin İzlenmesi, Sürdürülebilirliğe Verilen Önemi Gösterecektir
CEPHEDER, yalıtım sektöründe sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği konularında önemli adımlar atıyor. Geri dönüştürülmüş malzemeler ve akıllı yalıtım sistemleri gibi yenilikçi çözümlerle sektörde çevresel etkiyi azaltmayı amaçlayan dernek, eğitim ve bilgilendirme kampanyaları ile hem sektörel hem de tüketici bilincini artırıyor. Ayrıca, üye tanıtım videoları ve iş birliği projeleri ile sektördeki bilgi paylaşımını güçlendirirken, yeşil sertifikasyon ve teşvikler ile sürdürülebilir malzeme kullanımını destekliyor. CEPHEDER, bu stratejileriyle daha çevre dostu ve yaşanabilir şehirler için önemli katkılarda bulunuyor. Yalıtım sektöründe sürdürülebilirlik ve çevresel sorumluluk konusunda farkındalık yaratmak ve teşvik edici stratejiler geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken CEPHEDER Yönetim Kurulu Üyesi Cengizhan Okur, “Hem sektördeki firmaların hem de tüketicilerin bu alandaki bilincini artırabiliriz. Bu konuda izlenecek adımlardan biri eğitim ve bilgilendirme kampanyaları düzenlemektir. Hem sektör çalışanları hem de tüketiciler için çevre dostu yalıtım malzemelerinin avantajları, enerji tasarrufu ve karbon ayak izinin azaltılması gibi konuların işleneceği fiziki ya da çevrimiçi eğitimler düzenlenebilir. ” dedi.
Yazar: Super Admin
04/09/2024
KarKim, Enerji Verimliliğini Artıran Yenilikçi Yalıtım Çözümleri ve Çevresel Sürdürülebilirlik Odaklı AR-GE Çalışmalarıyla Global Pazarda Etkisini Genişletmeyi Hedefliyor
KarKim, yalıtım sektöründe sunduğu kapsamlı ürün yelpazesi ve yenilikçi AR-GE çalışmalarıyla enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik konularında öncü bir rol üstleniyor. Şirket, hem iç hem dış mekanlarda ısı ve su yalıtım sistemlerini kapsamlı bir şekilde ele alarak çimento, bitüm ve poliüretan esaslı su yalıtım ürünleri ve ısı yalıtım sistemleri gibi ürünlerle güvenilir ve verimli çözümler sunuyor. Sağlık ve çevre açısından riskleri minimize eden malzeme seçimleriyle dikkat çeken KarKim, iç pazarın yanı sıra uluslararası pazarlarda da etkinliğini artırma stratejisi benimsiyor. Küresel işbirlikleri geliştiren marka, yerli sermaye ile ülke ekonomisine katkıda bulunurken, KarKim Yapı Kimyasalları markasının dünya genelinde daha geniş bir pazar payı kazanmasını hedefliyor. 2024’ün ilk yedi ayında elde edilen başarılı sonuçlar, KarKim’in hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlar attığını ve gelecekteki değişim ve gelişmelere karşı hazırlıklı olduğunu gösteriyor. KarKim markasını iç pazarın yanı sıra, dış pazarda daha çok ülkeye yaymak hedefinde olduklarını söyleyen KarKim Satış ve Pazarlama Müdürü Ata Şamil Namlı, “Ülke ekonomisine yaptığımız katkı bizi gururlandırıyor. Ancak biz bunu yeterli görmüyoruz. Yerli sermayeye sahip ülkemiz markaları olarak hepimizin hedefi dış pazarlarda başarı yakalamak ve markalarımızın değerini artırıp, “uluslararası marka” yolunda ilerlemek olmalıdır. Çünkü biz güçlü bir ülkeyiz. ” dedi.
Yazar: Super Admin
04/09/2024
Doğru Yalıtım Malzemeleri ve Uygulamaları Sayesinde, Müşterilerimize Hem Enerji Tasarrufu Sağlayan Hem de Yıllarca Sorunsuz Kullanabilecekleri Havuzlar Sunabiliyoruz
Reform Havuz, sürdürülebilir yapı tasarımında lider olarak çevre dostu ve yüksek performanslı havuz çözümleri sunuyor. Enerji verimliliği, kaynak tasarrufu ve su yönetimini ön planda tutarak, Almera Tex 230 su yalıtım membranını tüm projelerinde kullanıyor. Türkiye’nin deprem riskine karşı özel olarak da kullanılan bu ürün, mükemmel çatlak köprüleme özelliği ve yüksek dayanıklılığı ile yapılarının uzun ömürlü ve güvenilir olmasını sağlıyor. Reform Havuz, uzman ekibiyle Türkiye genelinde Almera Tex 230’un etkin uygulamasını gerçekleştiriyor. Sadece estetik ve konforu değil, aynı zamanda uzun ömürlü ve sürdürülebilir bir yapı oluşturmayı hedeflediklerini söyleyen Reform Havuz Kurucusu Yüksek İnşaat Mühendisi Cavit Tütün, “Yalıtım, bu sürecin en kritik aşamalarından biri. Doğru yalıtım malzemeleri ve uygulamaları sayesinde, müşterilerimize hem enerji tasarrufu sağlayan hem de yıllarca sorunsuz kullanabilecekleri havuzlar sunabiliyoruz.” dedi.
Yazar: Super Admin
04/09/2024