21:15
22 Eylül 2024
Yeşil ve Çevreci Ürünler İçin Tüm Dünyada Ortak Bir Serbest Ticaret Anlaşmasına İhtiyaç Var
Yazar: Eda Gedikoğlu
07/07/2023
Yapılan açıklamada yeşil ürün ticaretinin ve hizmetlerinin serbestleştirilmesi konusunda anlaşma ve ilişkili müzakerelerin son 20 yıldır aralıksız olarak gerçekleştirildiğinin, hâlâ neticelendirilmemesindeki sorunların üzerinde duruldu. Yeşil ürün ticareti ve hizmetleri önündeki engellerin kaldırılmasının, çevresel yenilikleri herkes için daha düşük fiyatlarla erişilebilir kılacağı, iklim değişikliğine karşı verilen mücadelede doğru, büyük bir adım atılacağı ve Hedef 9.4 ile yürütülen projelerde temiz teknolojiler, enerji verimliliği öne çıkacağından Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşmada da kritik bir noktaya sahip olacağı yer aldı.
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nın (UNCTAD) en son yayınladığı Küresel Ticaret Güncelleme Raporu’na göre, küresel ticaret hacmi 2022 yılında 32 trilyon dolara ulaştı. Raporda, “Küresel piyasaların yılın son yarısında negatif büyümesi, ekonomik koşullar ve artan belirsizliklere rağmen, yeşil ürün ticaretinin yıl boyunca yükselen bir ivme göstermesi dikkat çekti. Bu tür ürünlerde ise ticaret yüzde 4 büyüyerek 1,9 trilyon dolarlık rekor seviyelere ulaştı. Bu değer 2021'in aksine 100 milyar doları aştı.
UNCTAD, yeşil ürünleri “geleneksel muadillerine göre daha az kaynak kullanmak ve daha az kirlilik yaymak için tasarlanmış çevre dostu ürünler” olarak tanımlıyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından açıklanan verilerde ise, bazı ülkelerin halihazırda farklı çevresel ürünlere nispeten daha düşük tarifeler uygularken, bazı ülkelerin de çevresel ürünlere hâlâ yüzde 35’e varan vergiler koyduğu belirtiliyor. Diğer bir sorunun da, birçok ülkede yenilenemeyen ürünlere yönelik tarifelerin oldukça düşük olması ve özellikle düşük fiyatların daha fazla talep çektiği gelişmekte olan pazarlarda yeşil ürünlerin rekabet gücünü ortadan kaldırması gösteriliyor.
Çevresel Ürünler Anlaşması’nda dair ilk çalışmalar
Çevresel ürünler ve hizmetler ticaretinin serbestleştirilmesine ilişkin ilk adımlar, 2001 yılında Dünya Ticaret Örgütü’nün (WTO) Doha Kalkınma Turu müzakerelerinin bir parçası olarak gündeme geldi. Ancak, çok taraflı ticaret sisteminde alışılageldiği gibi görüşmeler durdu ve yıllarca ertelendi.
Ocak 2014’te Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda, 18 ülkeden temsilcilerin yer aldığı bir grupta, sorunu tekrar gündeme getirme amacıyla çok taraflı bir anlaşma yapılması masaya yatırıldı. Çevre ürünleri küresel ticaretinin yaklaşık yüzde 90’ını temsil eden 18 ülke arasında Avustralya, Kanada, Çin, Kosta Rika, Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA), Avrupa Birliği (AB), Hong Kong, İsrail, Japonya, Güney Kore, Yeni Zelanda, Singapur, Tayvan, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yer aldı.
Sonuç olarak, temiz ve yenilenebilir enerji üretmek, enerji ve kaynak verimliliğini artırmak, çevre ve iklim koruma hedeflerine ulaşılmasına yardımcı olabilecek ürünlerin ticaretini teşvik etmeyi amaçlayan, hava kirliliği, atık yönetimi, atık su arıtımı, çevre kalitesinin izlenmesi ve gürültü kirliliği ile mücadele kapsamında DTÖ Çevresel Ürünler Anlaşması (EGA) Temmuz 2014’te imzalandı. Çabalara rağmen, DTÖ’deki müzakereler, Çin ve Batılı ülkelerin hangi yeşil ürünlerin serbest ticaret anlaşması kapsamında olacağı ve tarife muafiyetlerine tabi olacağı konusunda anlaşamamasının ardından 2016’da yeniden bozuldu.
2022 Kasım ayında, DTÖ Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala, 27. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP27) çevresel ürünler ve hizmetlerin ticaretinin serbestleştirilmesi anlaşması konusunda isteklerini dile getirdi. Müzakerelerin çevresel hizmetleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
İster bölgesel ister çok taraflı düzeyde olsun, bir serbest ticaret anlaşmasının, dış pazarlara tercihli giriş elde etmek, ekonomik büyümeyi teşvik etmek, verimliliği ve üretkenliği artırmak, yeniliği teşvik etmek ve tüketici refahını iyileştirmek için kritik makroekonomik araçlar olarak kabul ediliyor. Bu faydalar aynı zamanda Çevresel Ürünler Anlaşması için de geçerli ve sosyal, ekonomik ve çevresel olarak üç ana boyuta yayılmış durumda.
DTÖ’ye göre, çevre endüstrisinin 2026 yılında 690,3 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor
Çevresel Ürünler Anlaşması birçok ülkenin ticari bilançolarına da fayda sağlayacak. Dünya çapında çevre endüstrisinin boyutuna ilişkin resmi bir istatistik bulunmasa da, DTÖ’nün tahminlerine göre 2021’de 552,1 milyar dolar olan büyümenin 2026’da yaklaşık 690,3 milyar dolar olacağı öngörülüyor. Bu beklenen büyüme, ülkelerin artan üretim kapasitesi yoluyla yerel yeşil ürünler ve hizmetler için daha fazla ihracat fırsatı yaratmasına olanak sağlayacak. Aynı DTÖ raporu, bu ürünler için toplam ihracatın temel değerin yüzde 5 ve yüzde 14 üzerinde artabileceğini hesaplıyor.
Yeşil Ürünlere İlişkin Serbest Ticaret Anlaşmasının Önündeki 3 Zorluk
Sitede yer alan bilgilere göre Yeşil Ürünlere İlişkin Serbest Ticaret Anlaşmasının Önünde 3 zorluk bulunuyor. Bunlar; Yeşil ürünlerinin net olarak bir tanımının olmaması, yeşil ürünler için ticaret engellerinin sürmesi ve çevresel inovasyonun ticaret mevzuatından çok daha hızlı ilerliyor olması.
Yeşil Ürünlerin Tanımının Olmaması
Sitede yer alan bilgilere göre Yeşil Ürünlere İlişkin Serbest Ticaret Anlaşmasının Önünde 3 zorluk bulunuyor. Bunlar; Yeşil ürünlerinin net olarak bir tanımının olmaması, yeşil ürünler için ticaret engellerinin sürmesi ve çevresel inovasyonun ticaret mevzuatından çok daha hızlı ilerliyor olması.
Yeşil Ürünler İçin Ticaret Engellerinin Sürmesi
EGA yükleri olarak tarifeleri düşürmeye korurken, lisans kuralları, teknik standartlar ve kotalar gibi tarife dışı önleme de yeşil ürün ticaretinde engel teşkil ediyor. Ticaret anlaşmaları ülkeler tarafından gizli siyasi motivasyonlar altında uygulamaya yöneliktir. Çoğu zaman uluslararası geçiş ağı yerine birçok ülke iklim düzenlemesi ile mücadelede yardımcı olabilecek yerler çevreci evin üretimini ve teşvik etmeyi engelliyor.
Diğer bir endişe de, bir yönetimin başka bir ülkedeki yasadışı ticaret uygulamaları nedeniyle cezalandırmak için ithalattan aldığı vergiler olarak tanımlanan “misilleme vergilerinin” aşırı kullanımını oluşturuyor.
Çevresel İnovasyon Ticaret Mevzuatından Çok Daha Hızlı İlerliyor
Günümüzün dinamik dünyasında, her geçen gün yeni yeşil teknolojiler ortaya çıkıyor, gelişiyor ve ticaret düzenlemelerinin buna ayak uydurmasını beklemek ise gerçekçi olmuyor.
Anlaşmanın Önündeki Zorluklar Nasıl Çözüme Ulaştırılır?
Müzakerecilerin Çevresel Ürünler Anlaşmasını yeniden canlandırmak için yönetici geçişiyle, birçok ülkenin iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşmak için ihtiyaç duyduğu yabancı bölgeye ürün ve hizmetlere yayılmasını artıracaktır. Bu konudaki dünya liderleri, tek bir ulusun yalnızca kendi yeşil teknoloji üretimine güvenecek kaynaklara ve kapasiteye sahip olmadığını anlamalıdır, bu nedenle yeşil ürünler konusunda acilen bir serbest ticaret anlaşmasına ihtiyaç duyuluyor. Ülkelerin, küreselleşen dünyada ekonomik ve dağıtım konuları ayrı ele almaları gerektiği gibi, odak konuları ele alırken de uluslararası işbirliğini göz ardı edemeyecekleri, uluslararası ticaretin daha yeşil bir küresel ekonomiye geçişle daha yakından bağlantılı hale gelmesi bekleniyor.
#yeşilticaretanlaşması
Gelişmelerden Haberdar Ol...
haber detay bültenimize abone olun kısa açıklama alanıdır
Dosya konuları Popüler İçerikler
Enerji Verimliliği
2023 Yılında Rüzgâr Enerjisini Bekleyen 4 Kritik Gelişme
Enerji Verimliliği
Daikin VAM-J8, İç Ortam Hava Kalitesini Kontrol Ederek Enerji Verimliliği Sağlıyor
BIM
Bım Pazarının 2027’ye Kadar Tahmini 7.536,0 Milyon Dolara Ulaşması Bekleniyor
Boya, Dekorasyon ve Tasarım Trendleri
Boya ve Kaplama Pazarı 2029’a Kadar 385 Milyar Dolara Ulaşacak
Depreme Dayanıklı Sürdürülebilir Yapı Teknolojileri
''Kentsel Dönüşümde Güçlendirmenin Rolünün Artmasıyla Riskli Binalar Daha Hızlı ve Verimli Bir Şekilde Depreme Danayıklı Hale Getirilebilir''
Enerji Verimliliği
Kale Kapı Pencere Sistemleri Yaşam Alanlarında Enerji Tasarrufu ve Konfor Sağlıyor
Enerji Verimliliği
Kale Kapı Pencere Sistemleri Yaşam Alanlarında Enerji Tasarrufu ve Konfor Sağlıyor
benzer içerikler dosya konuları
Vaillant'ın Split Klima Ailesinin Yeni Üyesi Çevre Dostu Climavair Pure, Yüksek Verimlilik Sunuyor
Vaillant, yüksek verimlilik özellikleriyle öne çıkan climaVAIR püre ile split klima ürün grubuna bir yenisini daha ekledi. Vaillant’ın yaklaşık 150 yıllık deneyimiyle pazara sunduğu yeni klima modeli climaVAIR pure; iklimlendirme konforu sunarken aynı zamanda çevreye duyarlılığı ile de ön plana çıkıyor.
Yazar: Eda Gedikoğlu
07/07/2023
Sürdürülebilir Mimari: Yapay Zeka Nasıl Yardımcı Olabilir?
Mimarlıkta yapay zeka kullanımı ile son yıllarda önemli çalışmalar gerçekleştiriliyor. AI sistemleri, karmaşık yapıları tasarlama ve inşa etme sürecinin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Yapay zekanın mimariye entegrasyonu, tasarım seçenekleri ve malzeme seçiminden enerji optimizasyonu ve proje yönetimine kadar mimarların tasarım süreçlerini kolaylaştırmasını sağlıyor. Ek olarak, yapay zeka teknolojisi yapılı çevrenin sürdürülebilirliğini, güvenliğini ve dayanıklılığını iyileştirmek için kullanılabiliyor. Yapay zekanın hızlı karar vermesi, mimarların bilinçli tasarım seçimleri yapmasını mümkün kılan önemli düzeyde öngörü ve içgörü sağlıyor.
Yazar: Eda Gedikoğlu
07/07/2023
ÇEDBİK: 'Binaların Yanı Sıra Malzeme Üretiminde de Çevresel Etkilerin Azaltılması Gerekiyor''
ÇEDBİK, gayrimenkul sektörü başta olmak üzere tüm sektörlerde, karbonsuzlaştırmanın önemini, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kullanımının artmasına yönelik bilinci artırmayı hedefliyor. ÇEDBİK (Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği) Başkanı Mehmet Sami Kılıç ile ÇEDBİK’in çevre dostu malzemelerin kullanımını teşvik etmek ve yeşil binalar ile ilgili farkındalığı artırmak için yaptığı çalışmaları konuştuk. <br><br> ÇEDBİK, çevre dostu malzemelerin kullanımını teşvik etmek ve yeşil Binalar ile ilgili farkındalığı artırma konusunda nasıl çalışmalar gerçekleştiriyor?
Yazar: Eda Gedikoğlu
07/07/2023