Küreselde 540 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan iklimlendirme sektörü; ısıtma, soğutma, havalandırma, klima, tesisat ve yalıtım alanlarını kapsıyor. Türkiye, bu alanda küresel varlığını her geçen gün artırıyor. İklimlendirme sektöründe ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 93’e yaklaşıyor. Son 5 yılda ihracatını yüzde 70’in üzerinde artıran sektör, 2023 yılında da yurt dışı satışlarındaki ivmesini sürdürüyor. Ekim ayı sonu itibariyle Türkiye İklimlendirme Sektörü 6 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmıştır. 2023 yılı sene sonu ihracatı yaklaşık olarak 7,2 milyar dolar seviyesine ulaşacaktır. Sektörümüzde faaliyet gösteren global firmalar, dünyada çok sayıda ülkenin yönetimini Türkiye’den yaparken, AR-GE ve kapasite yatırımlarıyla büyüyor. Firmalarımız, Türkiye’den 100’den fazla ülkeye ihracat gerçekleşiyor. Türkiye, Avrupa’da iklimlendirmenin ısıtma- soğutma, havalandırma, tesisat, yalıtım gibi belirli alanlarda en büyük üreticileri arasında yer alıyor.

İSKİD, 2023 yılı içinde de sektörümüzün yararına olacak faaliyetlerine hızlı bir şekilde devam etmiştir. 25-28 Ekim tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezinde gerçekleşen ISK-SODEX fuarımız başarılı bir şekilde geçmiştir. Fuarımızda İSKİD olarak gerçekleştirdiğimiz “Isı Pompası Teknolojileri, Uygulama Örnekleri ve Pazar Gelişmeleri“ semineri yurt dışından gelen fuar ziyaretçilerinin de yoğun ilgisi ile başarılı bir şekilde gerçekleşti. Yakın zamanda duyuracağımız EHPA ( European Heat Pump Association) üyeliğimiz sektörümüzün son zamanlarda yoğun olarak çalıştığı ısı pompası konusuna önemli katkılar sağlayacak. 

Dernek olarak üzerinde uzun süredir çalıştığımız “Sağlık Yapılarında İklimlendirme Kılavuzu” kitabımızı tamamladık. Kılavuz kitabımız, sağlık yapılarıyla ilgili yatırımcı, yönetici grupları, tasarımcı, yapımcı, kontrol ve denetim grupları, işletmeci gibi bu yapıların her aşamasında görev alan kişilere yardımcı olabilecek bir kılavuz kitap oluşturmak hedefi ile hazırlandı. Hazırlanması uzun bir zaman ve emek alan kitabın sektöre faydalı olacağını ve önemli katkı koyacağını düşünüyoruz.

Eylül ayında organize ettiğimiz çalıştayımızla, İSKİD’in sürdürülebilir dernek faaliyetlerini şekillendirmek amacıyla önemli bir adım attık. İSKİD ve Türkiye iklimlendirme sektörünün güncel ihtiyaçlarına odaklanan hedef ve stratejilerin belirlendiği bir çalıştay düzenledik. Bu çalıştayı, İSKİD'in geleceğini şekillendirmesi için kritik bir adım olarak değerlendiriyoruz. Yakın zamanda çalıştay değerlendirme ve sonuç bildirgemizi de paylaşacağız.

Bütünleşik Tasarım ve Enerji Ekonomisi temasıyla düzenlediğimiz 7. Mimari Tasarımda İklimlendirme Konferansını, 25 Eylül'de İstanbul Deniz Müzesi’nde gerçekleştirdik. Sektör temsilcileri ve mimarların yoğun katılımıyla verimli bir organizasyon oldu. Konferansta, kullanıcı konforunu doğrudan etkileyen iklimlendirme ve havalandırma sistemlerinin sürdürülebilir ve çevreci kullanımıyla, yapılar tasarım aşamasındayken mimarlarla mekanik tasarımcıların bir araya gelmesini sağlayan bütünleşik tasarımın önemine dikkat çekildi.

“Emtia ve hammadde fiyatları ile makroekonomik göstergelerde önemli sayılabilecek değişimler olmadığı takdirde sektörümüzde istikrarlı bir büyüme bekliyoruz”

İSKİD olarak 2024 yılı için sektöre dair öngörüleriniz nelerdir? 

Sektörümüz açısından baktığımızda, global resesyon beklentileri, çevre ülkelerdeki çatışma ortamı, enflasyonist ortamın devam etmesi, ülkemizde önümüzdeki dönemde gerçekleşecek yerel seçimler, 2024 için sektörümüz açısından belirleyici olacaktır. Emtia ve hammadde fiyatları ile makroekonomik göstergelerde önemli sayılabilecek değişimler olmadığı takdirde sektörümüzde istikrarlı bir büyüme bekliyoruz. Türkiye İklimlendirme Sektörünün dinamik yapısı ve piyasa koşullarına uygun esnek üretim sistemi ile verimli bir yıl geçireceğimizi umuyoruz.

Global piyasalarda enerji fiyatlarındaki artış, tüketicileri düşük enerji tüketimine sahip, yüksek verimli cihazlara yönlendirmekte ve bu da bu tür cihazlara olan talebi artırmakta. Hem bireyler hem de işletmeler, enerji maliyetlerini düşürmek ve çevresel etkilerini azaltmak amacıyla enerji verimliliği konusunda daha bilinçli bir yaklaşım benimsiyorlar. Bu durum, üreticileri daha sürdürülebilir teknolojilere ve enerji tasarruflu ürünlere odaklanmaya teşvik ediyor. Sektörümüzde önümüzdeki dönemde de bu konuda yoğun AR-GE çalışmaları devam edecektir.

Diğer önemli bir konu ise Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında atılacak adımlardır. Ülke olarak en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz AB, 2050 yılına kadar dünyanın ilk iklim-nötr kıtasına dönüştürülmesi hedefini ortaya koymuştur. Bu kapsamda Avrupa Yeşil Mutabakatı ile Türkiye üretimde yeşil dönüşümü gerçekleştiremezse, ihracatımıza getireceği negatif etkiler söz konusu olacak, üreticilerimize karbon emisyonlarına göre vergiler çıkacaktır. Sektörümüzün bu yeşil dönüşümü gerçekleştirmesi için finansal kaynakların acilen kapsamı geniş bir şekilde devreye girmesi gerekmektedir.